19 Ağustos günü Siirt'in Pervari İlçesinde teröristler tarafından haince pusuya Düşürülerek Şehadet Mertebesine Erişen 8 Askerimizden Burdurlu Şht. Uzm. Çvş. Hakan AKTÜRK Onbinlerce Hemşerisi ve Sevenlerinin Gözyaşları ve Duaları arasında Son Yolculuğuna Uğurlandı.

Şehit Uzman Çavuş 37 yaşındaki Hakan Aktürk'ün cenazesi, Siirt'teki törenin ardından Türk Hava Kuvvetleri'nin Türk Yıldızları uçağıyla saat 15.05'te Isparta Süleyman Demirel Havalimanı'na getirildi. Şehidin cenazesini, Isparta Valisi Vahdettin Özkan, Burdur Valisi Hasan Kürklü, Burdur Belediye Başkanı CHP'li Ali Orkun Ercengiz, askeri erkan, şehidin annesi Aysel Aktürk, babaannesiyle aynı adı taşıyan kızı Aysel ve çok sayıda kişi karşıladı.

Şehidin cenazesiyle birlikte Siirt'teki  eşi Meftune Aktürk ve 7 yaşındaki oğlu Ahmet Aktürk de geldi. Uçaktan ilk olarak şehidin eşi ve oğlu indi. Meftune Aktürk, uçaktan iner inmez alanda bekleyen annesine, "Gelin getirdim size annem, Türk bayrağına sarılı gelin getirdim size" dedi. Aktürk, bu sözlerinin ardından bayılarak yere yığıldı. Havalimanında bekleyen sağlık görevlileri, ambulansa taşıdıkları Meftune Aktürk'e müdahale etti.

Şehidin annesi Aysel Aktürk de silah arkadaşlarının omuzlarında oğlunun Türk bayrağına sarılı tabutunun indirilişi esnasında, "Gelin oldun geliyorsun kuzum, selvi boylum, kırmızı gelinliği giydi, geliyor. Kırmızı tacını giydi geliyor" diye ağıt yaktı. Anne Aktürk, kendisini teselli etmeye çalışan 2 kadın astsubaya, "Başımı dik tutun, düşmesin" diye seslendi.

KIZI TÜRK BAYRAĞIYLA KARŞILADI

Alanda babasının cenazesini omzundan üzerine sardığı Türk bayrağıyla karşılayan Aysel Aktürk, "Babamın kanıyla birlikte Türk bayrağına sarıldım" dedi.

Şehidin cenazesi daha sonra tören mangasının omzunda Burdur Belediyesi'ne ait cenaze aracına bindirildi. Türk bayrağı takılı cenaze aracı, yine üzerine Türk bayrağı asılı yüzlerce araçtan oluşan konvoy eşliğinde Burdur merkez Mehmet Akif Ersoy Mahallesi'ndeki şehidin dev Türk bayrağı asılan baba evine getirildi.

Şehidin cenazesi burada yakınları tarafından gözyaşları içinde karşılandı. Şehidin annesi Aysel Aktürk, son kez oğlunu görmek istediğini söyledi. Bunun üzerine cenaze aracının yanına giden Aktürk, "Kuzum" diyerek bayıldı. Anne  Aktürk'e sağlık görevlileri ambulansta müdahale etti. Şehidin cenazesi 'helallik' alındıktan sonra kısa süre morgda bekletildi. Törenin yapılacağı Ulu Camii'ndeki hazırlıklar son kez kontrol edildikten sonra cenaze buraya getirildi.

Törene, Isparta ve Burdur protokolunun yanı sıra, CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Burdur milletvekilleri Ak Partili Reşat Petek, CHP'li Mehmet Göker ve MHP'li Aparslan Ahmet Dursun, şehidin annesi Aysel, eşi Meftune, kızı Aysel, oğlu Ahmet, kız kardeşi Canan Çakır ve yaklaşık 10 bin kişi katıldı. Şehidin kızı Aysel Aktürk ve şehidin dayısı İbrahim Özdemir, tabuta sarıldı. Dayı Özdemir, "Burası sana yakışmadı Hakanım" diye ağladı. Törene katılan bazı vatandaşlar da tabuta kapanarak "Ruhun şad olsun" dedi.

'KARŞINA ÇIKAMADILAR'

Şehidin annesi Aysel Aktürk tabuta sarılarak, "Seni kalleşçe vurdular. Karşına çıkamadılar, karşısına çıksalardı oğlum onları vururdu" diye gözyaşı döktü. Şehidin 80 yaşlarında bir kadın yakını da tabuta sarılarak, "Böyle mi karşılayacaktık seni? Allah Ankara'dakilerin de doğudakilerin de kökünü kurutsun" dedi.

Ardından Uzman Çavuş Aktürk'ün cenaze namazını, ikindi vakti Burdur Müftüsü Hıdır Bayrak kıldırdı. Cenaze, sonrasında Burdur Şehitliği'nde toprağa verildi.

Uzman Çavuş Hakan Aktürk için kentin sokakları bayraklarla donatıldı. Esnaf, şehit haberini alır almaz işyerlerine Türk bayrakları asarken cenaze namazının kılındığı Ulu Camii'nin avlusuna da dev Atatürk posteri ve Türk bayrağı asıldı.

'DAĞ TAŞ İTE, KÖPEĞE KALMIŞ'

Şehit Uzman Çavuş Hakan Aktürk'ün görev yaptığı bölgeyle ilgili sosyal paylaşım sitesindeki hesabında teröristlerle mücadele sitemi üzerine görüşlerini paylaştığı ortaya çıktı. Aktürk, Facebook hesabından 4 Ağustos'ta yaptığı paylaşımında, asker dağa çıkmadığı sürece sonuç alınamayacağına işaret ederek şu ifadelere yer verdi:

"Şu bir gerçek, kamplardakiler uyandı artık. Arazide artık küçük grupların dolaştığını duyuyoruz. Toplu hedef olmamak için mi, eylem yapmak için mi bilinmez. Dağları sahipsiz buldular. Dağa asker çıkmadığı sürece bir sonuç a-lı-na-maz. Defansta duran takım gol yemeye mahkumdur. Hücum edeceksin ki gol atasın. Arslanları bağlamışlar birliğe, dağ taş ite, köpeğe kalmış. Daha zamanı gelmedi mi dağlar senı delık delık delerım, kalbur olur ananınızı bellerım demenin..."